Bu rahatsızlık kimi zaman alkolizm veya uyşturucu madde kullanımı ile beraber olabilir. Tabii ki alkol, esrar, ekstazi ve benzeri maddeler bipolar bozukuluğu kuvvetle tetikler. Bazen yeme bozuklukları ile karışır. Anoreksiya veya obezite ile beraber olabilir. Cinler, şeytanlar, nazar veya büyü ile hiçbir ilgisi yoktur. Elbette okuyup üflemekle veya muskacılar ile tedavi edilemez.
Kronik seyirli bir hastalık olması nedeniyle "denize düşen yılana sarılır" deyişindeki gibi muskası olmayan hastalar çok azdır. Ama bu konuda bilgisizliği nedeniyle halkımızı mı yoksa sahtekarlıkları nedeniyle muskacıları mı suçlamak lazım tam bilemiyorum.
İlaç Tedavisi Esastır
Hastalığın hiç tekrarlanmaması için önleyici tedavi yapılmalıdır. Bazı ilaçların düzenli ve devamlı kullanılması gereklidir .Bu ilaçları kullanırken zaman zaman kan tahlillerinin yapılması gereklidir. Kişinin durumu iyi bile olsa kontrol muayenelerini ihmal etmemelidir. Olabildiğince devamlı olarak aynı doktora gitmeniz gereklidir. Sık sık doktor değiştirmek yanlıştır. Bu rahatsızlık sırasında psikoterapi ancak bu eğitimi almış olan psikiyarist veya psikologlar tarafından yapılabilir.
Ancak bipolar bozuklukta tedavi esas olarak ilaç tedavisidir.
Eğer bu kişi tedavisini düzenli olarak sürdürebilirse okulunu bitirebilir. Doktor, mühendis, avukat veya öğretmen olarak çalışmasına devam edebilir. Evlenip çoluk çocuk sahibi olabilir. Önemli olan tedavisini akıllıca düzenli sürdürmesidir. Yani aslında korkulacak bir hastalık değildir.