Geçen hafta obsesif kompulsif bozukluk (OKB) yani takıntı hastalığının genel belirtileri ele alınmıştı. OKB genel olarak tüm dünyada çok yaygın bir rahatsızlıktır. Ancak takıntıların miktarı çok önemlidir. Eğer bir takıntı kişinin kendisini veya çevresini rahatsız etmiyorsa çok da önemli değildir. Örneğin şüphe obsesyonu ve buna bağlı kontrol etmeyi ele alabiliriz.
Diyelim ki arabadan inerken arabayı kilitlediniz. Ama içinize bir kuşku geldi. Ya iyi kilitlenmediyse. Bir veya iki defa kontrol ettiniz ve içiniz rahat bir şekilde yürüyüp yolunuza devam ettiniz. Böylesine bir kuşku ve kontrol normal sınırlarda olarak değerlendirilir. Ama on veya yirmi defa kontrol ediyorsunuz ve yine de rahat edemiyorsanız bu durum normal değildir.
Boşver Diyemezler
Bazı insanlar, birçok konuda fazlaca tertipli, titiz, ince fikirli ve pimpiriklidirler. Hastalık boyutunda olmasa da her şeyi ince eleyip sık dokurlar. Her yaptıkları şeyin mükemmel olmasına çabalarlar. Obsesif kişiler diyebileceğimiz bu tip insanların okul hayatları hep başarılıdır. Her yaptıkları iş dört dörtlüktür. Obsesif kişiler iş hayatlarında da çok başarılı olurlar. Bu insanların en başarısız oldukları konu "boş ver yahu salla gitsin" demektir.
Nasihat İşe Yaramaz
Bu şekilde bir rahatsızlığı yaşamamış insanların böylesine bir obsesyon yani takıntı hastalığını anlamaları çok zordur. Başta aile yakınları olmak üzere herkes ona akıl vermeye nasihat etmeye çalışır.
- Aklına o düşünceler gelince boş ver, at kafandan o düşünceler.
- Aslında senin bir şeyin yok iradeni kullan
- Kendi kendine telkin et ve üzerine gitmeye çalış
- İnsan bir şeyi çok isterse mutlaka başarır sende başarabilirsin
Bu tür nasihatler aslında OKB' li bir insanın moralini daha da bozar. İradesini kullanmıyor veya iyileşmek istemiyor diye yakınları tarafından suçlanır. Oysa bu rahatsızlığın irade ile bir ilgisi yoktur. Takıntı hastalığı yani obsesif kompulsif bozukluk insanın elinde olmayan ve beynimizin kimyası ile ilgili bir rahatsızlıktır. Mutlaka ilaç tedavisi gereklidir.
Bu rahatsızlıkta antidepresifler başta olmak üzere birçok ilaç kullanılabilir. Her ilaç mutlaka çok iyi gelecek diye bir kural yoktur. Bazen bir antdepressif hiç iyi gelmezken başka bir antidepresif çok iyi gelebilir. OKB'de psikoterapi çok yararlıdır. Ancak ilaç yerine psikoterapi olmaz. Tabii ki en olumlu tedavi ilaç ve psikoterapinin beraberce olmasıdır. Antidepresifler genellikle çok uzun süreli kullanılmalıdır. Hatta bazen senelerce sürebilir.
Eğer kişi çok düzenli ilaç kullanıyorsa adım adım obsesyonuna karşı mücadele edebilir.
Örneğin temizlik obsesyonu nedeniyle aşırı el yıkamalar olabilir. Her hafta el yıkama sayısını bir adet azaltmaya çalışılır. Yani kişi basamak basamak üzerine gidebilir. Aslında her insanın iç dünyasında hastalıklı yanı ile mücadele eden sağlıklı bir yanı vardır. İşte bütün mesele içimizdeki sağlıklı yanımızın yavaş yavaş savaşı kazanmasıdır.