Yalancılık Üstüne

Oyuncak ve kukla yapma konusunda çok becerikli olan Gepetto adında yaşlı bir usta varmış. Masal bu ya, Pinokyo adında ağaçtan bir kukla yapmış. İyilik perisi de onu canlandırmış. Ancak Pinokyo yalan söylediği zaman burnu uzuyormuş. Böylece yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu anlamış ve pişman olmuş. İyilik perisi de onu normal bir çocuk haline getirmiş.

Uzun lafın kısası bu çocuk masalı ile yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu anlıyoruz. Zaten, hemen hemen bütün anne babalar çocuklarına doğrucu olmayı öğretirler. Hiçbir anne baba çocuğuna "sıkışınca yalan söyle" nasihati vermemiştir. Ancak laf aramızda günlük yaşamda, kendiniz ve çevrenizde yalanı hiç kullanmayan var mı? Zor durumda kaldığımızda veya çok sıkışınca yalan söyleriz. Başımız belaya girecekse kurtuluşumuz için yalana başvurabiliriz.

Yalan çocukluk çağlarında anne babalardan öğrenilir. Örneğin bir çocuk kendisine yapmacık sevgi gösteren birisine dürüstçe "Ben seni sevmedim" diyebilir. Bu durumda annesi hemen bir cimdik atar. Çocuğuna doğruculuğun bazen yanlış olduğunu hatırlatır. Çocuğunuzun yanında yaşlı birisine "ay ne kadar genç görünüyorsun" dediğinizde, bu sözcükler son derece masumane beyaz yalanlardır. Ama çocuklar beyaz renkli yalanlar ile başladıktan sonra diğer renklere geçebilir.

Yalan söyleme konusunda aptal ve akıllı insanlar arasında fark vardır. Herkesi kendisi gibi zanneden aptal insanlar çok sık yalan söylerler ve yalanları genellikle anlaşılır, özellikle de histerik ve psikopatik kişilik bozukluğu olan insanlarda yalan söyleme eğiliminin oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan herhangi bir sorunda söylenen ilk yalan ikinciyi zorunlu kılar. İkinci yalan da diğerlerini. Tabii ki bir süre sonra ipin ucu kaçar.

Akıllı insanların tutumu farklıdır. Çok gerekli olmadığı sürece kolay kolay yalana başvurmazlar. Hatta bazen doğruculuk yaptığı için zor durumlar da yaşayabilir. Haliyle, kırk yılda bir yalana başvurduğu zaman da bu durum genellikle fark edilmez.

Doğruculuk veya yalancılık eğilimi aslında her insanın içinde olabilen özelliklerdir. Tümüyle mutlak doğru veya mutlak yalancı kimse yoktur. Dolayısıyla çok doğru davranan insanlar da bazen yalan söyleyebilir. Veya çok sık yalan söyleyen insanlar da bazen doğru söyleyebilir. Konuyu muhafazakar bir ahlak hocası gibi ele almadığım için bence yalancılığın veya doğruculuğun üzerinde çok durmaya gerek yoktur. Önemli olan, kendi defolarımıza veya başka insanların defolarına karşı hoşgörülü olabilmektir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

evlilikte-anda-kalmak
Evlilikte Anda Kalmak

"Bugün bugündür" sözü ile anlatılmak istenen düşünce, bir insanın en güvenebileceği ş…

Devamını Oku
kadinlari-anlamak
Kadınları Anlamak

Günün birinde tanrı erkeği yaratmış ve yeryüzüne bırakmış. Dünyada tek başına yaşamın…

Devamını Oku
evlilik-kavgalari
Evlilik Kavgaları

Seneler önce Akhisar'da muayenehaneme giderken beraber yolculuk yaptığım bir doktor a…

Devamını Oku